Vahit Bıçak’tan Önemli Açıklamalar

Avukat Prof. Dr. Vahit Bıçak Habertürk televizyonda yayınlanan Akşam Raporu programında Didem Arslan Yılmaz’ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “özel güvenlik tarih olmalı” sözlerini değerlendiren Bıçak şunları söyledi:

“Güvenlik bir kamu hizmetidir, bu hizmet kamu görevlileri vasıtasıyla sunulabileceği gibi özel şirketler aracığıyla da sunulabilir. Güvenlik hizmetinin amacı, insanların canı, malı, cinsel dokunulmazlığı gibi temel hak ve özgürlükleri korumaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu tartışmaya açması son derece yerindedir. Cumhurbaşkanımızın görüşlerine katılmamak mümkün değil. Özel güvenlik şirketlerinin sunduğu güvenlik hizmetinin kalitesi konusunda ciddi sorunlar mevcut. Özel güvenlik sektörünün yapısal sorunları nedeniyle, polis ve jandarmayla mukayese edildiğinde, güvenlik hizmetini daha düşük kalitede gerçekleştirdiğini görüyoruz. Güvenlik hizmetini özel sektörün mü, kamu sektörünün mü sunacağı bir tercihtir. Devletimizin politikası gereği, güvenlik hizmetinin kalitenin arttırılması için bu hizmet kamu görevlileri tarafından sunulabilir. Bu açıdan Cumhurbaşkanımızın önerisi yerindedir.”

Avukatların adliye girişlerinde X-ray cihazından geçirilmesi ve üstlerinden aranması konusundaki tartışmalarla ilgili sorulara da Prof. Bıçak cevap verdi. Kendisinin de bir avukat olduğunu vurgulayan Prof. Bıçak, Avukatlık kanununda geçen avukatların üst araması ile ilgili maddenin (md 58) yanlış yorumlandığını dile getirdi.

Bıçak; “Arama iki türlüdür, birisi adli arama, diğeri ise önleme aramasıdır. Kanunda geçen hüküm adli aramaya ilişkindir. Konuşulan konu ise, önleme aramasıdır. Önleme araması, suçu aydınlatmaya yönelik olarak değil, bir tehlikeyi ortadan kaldırmaya yönelik yapılan aramadır. Hangi meslek grubundan, hangi sosyal statüden olursa olsun adliye havalimanı gibi binalara girerken kişilerin üstleri ve eşyaları aranabilir, e-ray cihazından geçmeleri talep edilebilir. Herkes eşittir. Herkes eşit muameleye tabi tutulur. Kimse toplumsal statüsünden dolayı ayrımcılık talep etmemelidir. Önleme araması ile adli aramanın birbirine karıştırılmaması gerekiyor” dedi.

Adliyelerin pazar yeri gibi herkese açık olması yanlıştır diyen Bıçak, konuşmasında şu görüşlerini de dile getirdi: “Batıda adliyelere işi olan kişiler davet üzerine randevu ile gelir. Bizde işi olsun olmasın herkes çok rahat şekilde adliyeye girebilir. Adliyeye girdikten sonrada istediği hakimin veya savcının odasına girebiliyor.  Adliyelerin pazar yeri gibi herkese açık olmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. İngiltere’den örnek verecek olursak, avukatların tamamının adliyelere, duruşmalara girme hakkı yoktur. Avukatlar duruşmaya girebilenler (barrister) ve evrak hazırlayanlar (solicitor) olarak ikiye ayrılır ve adliyelere sadece duruşmaya girme hakkına sahip avukatlar girebilir. Bugün bizde adliyeler yol geçen hanı olmuştur’ dedi.

İstanbul adliyesindeki terör saldırısını kınayan Bıçak, merhum savcı Mehmet Selim Kiraz’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diledi.

Kaynak : http://www.habervaktim.com/haber/412178/vahit-bicaktan-onemli-aciklamalar.html